Sabır Hakkında - Sohbet

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
Sabır Hakkında - Sohbet
« : 02 Şubat 2017, 18:38:12 »
“Allah sabredenlerle beraberdir”

Kıymetli kardeşlerim
Sabır; Sabır, ulaşılmak istenen hedefler için gereken azim ve kararlılığı gösterebilme, günlük hayatta karşılaşılan problemler karşısında üzüntüye ve sıkıntıya katlanabilme yeteneğidir.

İlim Talebesi açısından olaya baktığımızda ise sabır, ilim öğrenmede karşılaşılabilecek zorluklarla mücadele etmede ısrarcı olmanız, ilim tahsilinden kesinlikle vazgeçmemeniz şeklinde tarif edilebilir.

Değerli kardeşlerim Sabır; insanın olgunlaşmasını sağlayan, onu muvaffakiyete götüren bir hususiyettir. İnsanın başına gelen her türlü sıkıntıya, üzüntüye, acıya, belaya katlanması, musibete karşı hemen isyan ve itaatsizlikte bulunmayıp, Allah’a (c.c.) sığınması dinimizin emirlerindendir.

    İnsanın başına gelen muhtelif sıkıntılar karşısında sabrettiğimizde ne gibi mükafatlara nail olabiliriz?

Bu sorunun cevabı Bakara Suresi’nin 153. Ayeti Kerimesinde “Ey iman edenler, Sabrederek ve namaz kılarak Allahtan yardım dileyin. Şüphesiz ki Allah sabredenlerle beraberdir.” Şeklinde izah buyrulmuştur. Sabreden bir insan için bundan daha büyük bir müjde olabilir mi elbette olamaz.  Müslüman iyiliğin ve kötülüğün Allah’tan geldiğini bilir ve ondan gelen nimetlere şükreder, belalara karşı namazla (Hacet, Tesbih namazı gibi) Allah’tan yardım dileyerek imtihanlara sabreder.

Talebelik, yurt, ev, okul ve sosyal hayatta sabretmemiz gereken bir çok olayla karşılaşırız.

Günlük hayatımızda;

    Farz ibadetleri eda ederken ne tür zorluklarla karşılaşabiliriz
    İş, ev ve okul derslerini çalışma hususunda problemler yaşayabiliriz
    Haramlardan/günahlardan sakınma hususunda yaşayabileceğimiz zorluklar vardır.

Kıymetli kardeşlerim, yukarıda sıralanan zorluklar ve problemler karşısında yılgınlığa düşmeyip asli vazifelerimizi icra etmek için ortaya koyduğumuz gayret sabır olarak değerlendirilir.  Bizim ve ailemizin başına gelebilecek bela ve musibetler karşısında isyan etmeyip, ümitsizliğe kapılmadan Hz. Allah ‘tan (c.c)  yardım talep etmek de sabrın en önemli göstergelerinden biridir.

Kısaca arkadaşlar sabır, farz ibadetleri yapabilmenin, günahlardan kaçınabilmenin, ilim öğrenebilmenin veya herhangi bir işte (yurtta, okulda, işte, sosyal hayatta… vb.) başarılı olabilmenin anahtarıdır. Sabretmek veya sabırlı olmak zordur; fakat sabreden insan sonunda selamet ve saadet bulur ve Allah’ın izni ile başarılı olur. Bu nedenle atalarımız: “Sabır, acı ise de meyvesi tatlıdır” demişlerdir. Nitekim sabır, Peygamberlerin hasletlerindendir ve Peygamber Efendimiz ve onun varisi olan hakiki âlimler başlarına gelen onca eza ve cefaya sabretmişlerdir.

Arkadaşlar!  Ayet-i Kerime’de Hz. Allah (c.c.) hayatımızda çok değişik şekillerde imtihan ve belalarla karşı karşıya olacağımızı beyan buyurmuştur.

وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَىْءٍ مِنَ الْخَوْفِ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِنَ الْاَمْوَالِ وَالْاَنْفُسِ وَالثَّمَرَاتِ وَبَشِّرِ الصَّابِرينَ

’’Muhakkak ki biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele.’’ (BAKARA süresi 155.  Ayeti Kerime) buyurarak zorluklarla bizi imtihan edeceğini,  bu imtihanlara sabredenleri de mükâfatlandıracağını bize müjdelemiştir.

Yaptığımız işlerde bazen zorluk yaşamamız normaldir. Ders çalışırken, hedeflerinize ulaşmaya çalışırken işlerinizin rast gitmediği, bunaldığınız anlar olabilir. Bu durumlar karşısında başta hoca efendilerden, arkadaş ve ailelerimizden destek almamız ve daha sonra durumumuzda düzelme olmazsa dahi bu bir kaderdir dersek o zaman bizim için keder yoktur. Bunun bir imtihan olduğu şuuruyla hayırlısı deyip takılmadan önümüze bakıp hayatımızı idame ettirmemiz icap eder.

BENİM KAFAM BU KAYADAN DAHA SERT DEĞİL YA! (Kıssa)
Yine ilim yolunda zahmet çekenlere en güzel örneklerden bir tanesi de İbn-i Hacer Hazretleridir. İbn-i Hacer Hazretleri ilim öğrenmek için bir medreseye girdi. Ancak kafası dersleri bir türlü almıyordu. Bütün arkadaşları onu geçtiler. Seneler geçmesine rağmen pek bir şey öğrenemedi.

En sonunda ilmi bırakıp memleketine dönmeye karar verdi. Hocasının nasihatleri de kar etmedi. Yola çıktı. Yolda dinlenmek için bir mağaraya girdi. Mağarada dinlenirken gözü yukarıdaki damlalara takıldı.

Damlalar yerdeki taşta büyük bir delik açmıştı.

İbni Hacer Hazretleri kendi kendine şöyle düşündü:

“Su gayet yumuşak, latif bir cisim olduğu halde sert kayayı nasıl delebiliyor. Benim kafam bu kayadan daha da sert değildi ya, Allah’ın izniyle, benim de kafama zamanla Allah’ın nuru olan bu ilimler girer” deyip medreseye geri döner. Ve kısa zamanda arkadaşlarını da geçer. Bu olay sebebiyle kendisine İbn-i Hacer (taşın oğlu) denilir. Bu güzel misallerden anlaşılacağı üzere ilim öğrenmek sabır ve sebat isteyen bir iştir. İlmin başı soğan gibi acı, sonu ise baldan tatlıdır sözü medreselerde meşhurdur. Pes etmemek ve kırılma noktasını aşarak neticeye ulaşmanın önemi vurgulanmaya çalışılır.

BAMBU AĞACININ YETİŞTİRİLMESİ
Bambu ağacının yetişmesi, sabırlı olma konusunda güzel bir örnektir.
Çinliler bu ağacı şöyle yetiştirir:

Önce ağacın tohumu ekilir, sulanır ve gübrelenir.

Birinci yıl tohumda herhangi bir değişiklik olmaz. Tohum yeniden sulanıp gübrelenir. Bambu ağacı ikinci yılda da toprağın dışına filiz vermez. Üçüncü ve dördüncü yıllarda her yıl yapılan işlem tekrar edilerek bambu tohumu sulanır ve gübrelenir.

Fakat inatçı tohum bu yılda da filiz vermez. Çinliler büyük bir sabırla besinci yılda da bambuya su
ve gübre vermeye devam ederler. Ve nihayet besinci yılın sonlarına doğru bambu yeşermeye baslar ve altı hafta gibi kısa bir sürede yaklaşık 27 metre boyuna ulaşır.

Akla gelen ilk soru sudur:
Çin bambu ağacı 27 metre boyuna altı hafta (1,5 ay) da mı yoksa beş yılda mı ulaşmıştır?

Büyük bir sabırla ve ısrarla tohum beş yıl süresince sulanıp gübrelenmeseydi ağacın büyümesinden hatta var olmasından söz edebilir miydik?…
Bir başarının şartları her zaman çok basittir.
Bir süre için çalışın,
Bir sure tahammül edin.
Her zaman inanın ve hiçbir zaman sabretmekten vazgeçmeyin.