YAKINÇAĞDA AVRUPA (1789-)
AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ’NİN KURULUŞU
XVIII. yüzyılda Kuzey Amerika’nın doğu kıyılarında İngiltere’ye bağlı 13 İngiliz kolonisi vardı.
Yedi Yıl Savaşları sırasında İngiltere bozulan ekonomik durumunu düzeltmek için kolonilere yeni vergiler koymak istedi.
Bu durum üzerine Amerikan kolonileri İngiliz mallarını boykot etmeye başladılar ve Boston limanına gelen İngiliz gemilerindeki çayları denize döktüler.
I. Philadelphia Kongresi (1774): Koloni temsilcileri kendi onayları olmadan hiçbir vergi konulmamasını ve ticareti engelleyen yasaların kaldırılmasını İngiltere’den istediler. Ancak İngiltere bu istekleri reddetti.
II. Philadelphia Kongresi (1776): Toplanan ikinci kongrede 13 koloni bağımsızlık ilan ederek İngiltere ile savaşa karar verdiler. Bu arada İnsan Hakları Bildirisi ilan edildi.
Buna göre; Bütün insanlar özgür doğarlar ve özgür yaşarlar. Devlet ancak bu özgürlükleri korumak ve bunlardan herkesi eşit derecede yararlandırmak için vardır. Bu özgürlüklere dokuna devlet, kendi varlık nedenlerini yitirir.
1776’da bağımsızlığını ilan eden koloniler ile İngiltere arasında yedi yıl süren bu savaşta Fransa, İspanya ve Hollanda Amerikan kolonilerini destekledi. Savaşı kazanan koloniler 1783’de İngiltere ile Versay Antlaşması’nı imzaladılar:
Versay Antlaşması (1783):
1) İngiltere Amerikan kolonilerinin bağımsızlığını tanıdı.
2) Florida ve Minorka adası İspanya’ya bırakıldı.
3) Kanada sınırında Misisippi nehrine kadar olan bölge Amerika’ya bırakılacak.
1787 yılında George Washington başkanlığında toplanan kongre, anayasayı hazırlayarak Amerika Birleşik Devletleri’ni kurdular. Devlet başkanlığına George Washington seçildi. Başkent Washington oldu.
Monroe Doktrini:
Amerikan başkanı Monroe (1817- 1825) bir bildiri yayımlayarak Amerika’nın Avrupa’nın siyasi işlerine karışmayacağını Avrupa’nın da Amerika kıtasına müdahalelerine izin vermeyeceğini ilan etti.
Amerika bu doktrinle yalnızlık politikası uygulamıştır. Avrupa’daki mücadelelere karışmayıp ekonomisini güçlendirmiş, Orta ve Güney Amerika’da etkisini artırmıştır.
FRANSIZ İHTİLALI (1789)
İhtilalin Sebepleri:
a) Krallık rejiminin baskısı,
b) Toplumdaki eşitsizliğe dayanan düzen,
c) Fransız aydınlarının etkisi(Montesqieu, Rousseau, Voltaire),
d) Mali zorluklar ve vergilerin ağırlığı,
e) Eta Jenero’nun toplanmas ı(5 Mayıs 1789),
f) ABD’nin bağımsızlığını kazanması,
g) İngiliz meşrutiyetinin etkisi,
h) Aydınlanmacı düşünürlerin etkisi,
Aydınlanmacı Düşünürlere Göre Devlet:
Aydınlanmacı düşünürlere göre devlet; kutsal değildir. Toplumsal sözleşme ile oluşmuş, halkın hizmetinde olan bir teşkilatlanmadır. Devletin görevi bireylerin hak ve özgürlüklerini korumak ve onların rahat ve mutlu yaşamalarını sağlamaktır.
İhtilalin Aşamaları: Fransa kralı XVI. Louis, ülkede ekonomik durumun iyice kötüleşmesi üzerine Eta Jenero’yu toplantıya çağırdı.
5 Mayıs 1789’da toplanan mecliste, soylular ve rahipler ile halk temsilcileri arasında anlaşmazlık çıktı. Soylular, halk temsilcileriyle aynı mecliste toplanmayı kabul etmediler. Bunun üzerine halk temsilcileri, halkın çoğunu kendilerinin temsil ettiklerini ileri sürerek Eta Jenero’yu Milli Meclis ilan ettiler.
a) Kurucu Meclis: Milli Meclis, onayı alınmadan vergilerin toplanmaması kararı aldı. Bunun üzerine Milli Meclis, Kurucu Meclis durumuna geldi. Kral yabancı askerlerle meclisi dağıtmak isteyince, Paris halkı ayaklanarak mutlakıyetin sembolü olan Bastil Hapishanesi’ni basarak mahkûmları serbest bıraktı (14 Temmuz 1789). Kurucu Meclis, soyluların ve rahiplerin ayrıcalıklarına son verdi. Derebeylik kaldırıldı. Eşitlik kabul edildi.
b) İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi ilan edildi (28 Ağustos 1789):
c) Fransız İhtilali çalkantılı dönemler geçirdikten sonra Napolyon Bonapart’ın imparator olmasıyla sonuçlandı (1804).
İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi (28 Ağustos 1789):
1) Özgürlük başkasına zarar vermeden her şeyi yapabilmektir.
2) Egemenlik milletindir. Hiçbir kişi kuruluş, milletçe verilmeyen bir egemenliği kullanamaz.
3) Herkes din, inanç, düşünce, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetine sahiptir.
4) Mülkiyet hakkı kutsal ve dokunulmaz bir haktır.
5) İnsan ve vatandaş haklarının güvence altına alınması bir kamu gücünün varlığını zorunlu kılar.
6) Herkes suçlu olduğu kanıtlanıncaya kadar suçsuz sayılır.
İhtilal Savaşları (1792–1815):
Fransız İhtilali sonucunda mutlakıyetin yıkılıp cumhuriyetin kabul edilmesi Avrupa krallıklarını telaşa düşürdü. Avrupa devletleri Fransa’ya karşı birleşti.
Fransa ile Avrupa devletleri arasında yapılan savaşlarda Fransa Avrupa’nın büyük bir kısmını ele geçirdi. Avrupa coğrafyası büyük ölçüde değişti. Savaşlar Napolyon’un Waterloo yenilgisi ile sonuçlandı.
Fransız İhtilali’nin Sonuçları:
1) Fransız İnsan ve Yurttaşlık Hakları Bildirisi yayınlandı.
2) Milliyetçilik Eşitlik, adalet, hürriyet, ilkeleri yaygınlaştı.
3) Milliyetçilik fikrinin yayılması ile imparatorluklar dağılma sürecine girdi.
4) Mutlak monarşi yıkılarak, egemenliğin halktan geldiği kabul edildi.
5) İmparatorlukların yıkılması ile milli devletler kurulmaya başladı.
6) Dağınık halde bulunan milletler siyasi birliklerini kurmaya başladılar.
7) Fransız İhtilali ile yeniçağ sona erdi, yakınçağın başladı.
Fransız İhtilali’nin ortaya çıkardığı fikirler (Milliyetçilik, hürriyet, eşitlik, adalet) bir taraftan Osmanlı devletinde demokratikleşme hareketlerine neden olurken diğer taraftan Balkanlar’da ayrılık hareketlerine neden oldu.
VİYANA KONGRESİ (1815)
Napolyon savaşları yüzünden bozulan Avrupa’nın siyasal durumunu düzenlemek üzere İngiltere, Rusya, Avusturya ve Prusya Viyana Kongresini topladılar. Avusturya Başbakanı Prens Meternich kongreye başkanlık etti.
Viyana Kongresi Kararları:
1) Fransa ele geçirmiş olduğu yerlerden çekilecekti.
2) Belçika ve Hollanda birleştirilecekti.
3) Germen Konfederasyonu kuruldu.
4) İsveç ve Norveç krallıkları birleştirilerek İsveç-Norveç Krallığı kurulacak.
5) İsviçre bağımsız ve tarafsız bir devlet haline getirildi.
6) Napolyon’un hükümetlerine son verdiği hükümdarlar ve krallar tekrar memleketlerine ve tahtlarına sahip olacaklardı.
Viyana Kongresinden Sonra Avrupa (1815–1830):
Viyana Kongresi’nden sonra İngiltere, Rusya, Prusya ve Avusturya kendi çıkarlarına göre ve bu çıkarların uyuşması oranında Avrupa’da yeni bir statü kurmuşlardı.
Bu devletler Avrupa düzenini korumak, krallık rejimine karşı yapılacak ihtilal hareketlerini bastırmak ve Avrupa’yı mutlak krallık rejimiyle yönetmek için aralarında bazı antlaşmalar yaptılar.
Avrupa tarihinde bu devreye Restorasyon devri denilmiştir. Avrupa’nın büyük devletleri, Viyana Kongresi kararlarını yürütmek amacıyla, iki ayrı bağlaşma kurmuşlardır.
1. Kutsal İttifak (1815):
Bu ittifak Rusya, Avusturya ve Prusya arasında yapılmıştır.
Kutsal İttifakın amacı Fransız İhtilali’ne karşı bir tepki olmuş ve mutlakıyetçiliği güçlendirmeyi esas almıştır. Fransa da sonradan katılmıştır.
2. Dörtlü İttifak (1815):
İngiltere, Rusya, Avusturya ve Prusya arasında yapılmıştır. Bu ittifakın kurucusu Prens Meternich’tir. Bundan dolayı buna Meternich Sistemi de denir. Dörtlü İttifak, Kutsal ittifakın yetersizliği üzerine ortaya çıkmıştır.
Bu dört devlet, başka düşüncelerin yayılmasını silah gücüyle durdurmayı kararlaştırmışlardır. Böylece her türlü özgürlük hareketi bastırılacaktır. Fakat gittikçe gelişen özgürlük akımları soncunda meydana gelen ihtilallerin önü alınamamıştır.
Osmanlı Devleti’nde 1821’de çıktı Meternich, Rum isyanının beraberce bastırılmasını teklif etti. Buna karşılık Rusya, Fransa ve İngiltere Rumlara yardım ederek Navarin’de bulunan Osmanlı donanmasını yaktılar. Böylece kendi prensiplerini kendileri yıktılar. Restorasyon devri 1827 yılına kadar sürmüştür.
1830 İHTİLALLERİ
Meternich Sistemi Avrupa toplumlarında tepki meydana getirdi. Mutlakıyet yönetimlerine karşı güçlenen liberal tepki 1830 yılında bütün Avrupa’yı sarsan isyanlara dönüştü.
1830 ihtilalleri Fransa, Belçika ve İspanya gibi ülkelerde liberalizmin başarısıyla sonuçlandı. Viyana Kongresiyle kurulan Avrupa statüsü büyük ölçüde değişerek, Avrupa’da güçler dengesi değişti.
1848 İHTİLALLERİ
Milliyetçilik hareketlerinin ve liberalizmin gittikçe kuvvetlenmesi ve bunların bağımsızlığa dönüştürülmek istenmesi, sanayi inkılâbı ile işçi sınıfının ortaya çıkarak bir takım haklar istemesi Avrupa’da isyanlara yol açtı.
1848 İhtilallerinin Sonuçları:
a) Fransa’da önce cumhuriyet ve bir süre sonra da imparatorluk kurulmuştur.
b) İtalya, Prusya, Hollanda ve Belçika’da krallar uyruklarına bir takım haklar ve imtiyazlar vermek zorunda kalmışlardır.
c) Almanya ve İtalya’da birlik hareketleri için ilk esaslı adımlar atılmıştır.
d) Liberal yönetimler ağırlık kazanmışlardır.
e) Mutlakıyetler ya sona ermiş veya iyice yumuşamıştır.
f) Sosyalist ve komünist akımlar güçlenmiştir.
İTALYAN BİRLİĞİNİN KURULMASI (1870)
Viyana Kongresi İtalya’yı yedi hükümete ayırmıştı. Piyemonte bunlar içerisinde en kuvvetlisi idi. Ülkenin bir kısmı Avusturya’nın işgali altındaydı. Fransız İhtilali’yle birlikte İtalya’da milliyet ve hürriyet fikirleri yayılmağa başlamıştı.
İtalyan aydınları ülkede birliği kurmak ve yabancı işgalinden kurtulmak amacıyla Karbonari adlı gizli cemiyet kurdular. İtalyan birliğinin kurulması Avusturya’nın ülkeden çıkarılmasına bağlıydı. Bunun için bir dış devletin yardımına ihtiyaç vardı. Piyemonte, Kırım Savaşı’na iştirak ederek Fransa’nın desteğini sağlamayı başardı.
1859 yılında yapılan savaşta Avusturyalılar mağlup edildi. Bu zafer İtalya siyasi birliğine giden yolu açtı. İtalyan birliği 1870’de gerçekleşti. Roma yeni kurulan İtalya’nın başkenti ilan edildi. İtalya, siyasi birliğini kurduktan sonra sömürgecilik hareketlerine başladı. Kısa zamanda Avrupa politikasında söz sahibi devletlerden birisi oldu. Papalık siyasi gücünü kaybetti.
ALMAN BİRLİĞİNİN KURULMASI (1871)
Alman birliğinin kurulmasında Prusya Krallığı’nın büyük rolü oldu. Prusya başbakanı Bismark’ın gerekli ıslahatları yaparak Prusya’yı güçlü bir yapıya kavuşturdu.
Fransa’nın Sedan’da kesin bir yenilgiye uğratılması sonucunda Alman Birliği kuruldu (1871). Prusya Kralı l. Wilhelm Alman imparatoru oldu. Alman Birliği'nin kurulması uluslararası politika açısından önemli sonuçlar doğurdu.
1) Viyana Kongresi’nden sonra kurulmuş olan Avrupa güç dengesi değişti.
2) Fransa ve Avusturya etkinliklerini büyük ölçüde kaybettiler.
3) Almanya Avrupa’nın kuvvetli devletlerinden biri oldu ve sömürgecilik hareketlerine başladı.
4) Avrupa’da bloklaşma başladı.
BLOKLARIN KURULMASI
1. Üçlü İttifak (1883):
Alman Birliği’nin kurulması Avrupa dengesinde önemli değişikliklere neden oldu. Almanya, İtalya ve Avusturya- Macaristan İmparatorluğu arasında üçlü ittifak kuruldu.
2. Üçlü İtilaf (1907):
Üçlü İttifak’ın kurulması üzerine Fransa, Rusya ve daha sonra İngiltere’nin katılımıyla kuruldu.
SANAYİ İNKILÂBI
Sanayi inkılâbı, üretimde kol gücünün yerini makine gücünün almasıdır.
Bu tarz üretim XVIII. yüzyılda müspet bilimlerin üretime uygulanmasıyla İngiltere’de, özellikle dokuma sektöründe ortaya çıkmış, daha sonra diğer alanlara yayılmıştır. VIII. yüzyılın ortalarında buhar gücüyle çalışan makineler bulundu. Bunlar fabrikalarda, madencilikte ve ulaşım alanında kullanılmaya başlandı.
Üretimin şekli değişti ve miktarı arttı. Üretim milli ve milletlerarası boyutlara ulaştı. Maliyetler düştü. Bu durum ilk kez pamuklu dokuma sanayisinde açık bir şekilde görüldü. İngiliz sömürgelerinden getirilen pamuk yeni geliştirilen modern tezgâhlarda dokunarak piyasaya sürüldü.
Dokuma sanayisi ile sınırlı kalınmayıp tarım, kimya ve madencilik gibi diğer alanlarda da gelişmeler kaydedildi. Ulaşım sistemi gelişti. Özellikle demiryolu ve deniz ulaşımında önemli ilerleme kaydedildi. Büyük kapasiteli, okyanus şartlarına dayanıklı filolar hizmete girdi. 1869’da Süveyş Kanalı ve 1914’te Panama Kanalı’nın açılması deniz ulaşımını cazip hale getirdi. Artık çok uzak ülkelerden bile bol ve ucuz mal getirebilmek imkân dâhiline girdi. Bu durum iç ve dış ticareti canlandırdı. Özellikle Avrupa’ya önemli mal akışı oldu.
Sanayi İnkılâbının Sonuçları:
1) Üretim hızlandı, maliyet ucuzladı.
2) Avrupa’da refah düzeyi yükseldi ve nüfus arttı.
3) Köyden kente göç başladı ve işçi sınıfı oluştu.
4) Sermaye tekelleşti ve büyük şirketler kuruldu.
5) Buharlı trenler ve buharlı gemiler yapıldı. Demiryolu ve deniz yolu ulaşımı gelişti.
6) Hammadde ve pazar ihtiyacı arttı. Bu durum sömürgecilik yarışını hızlandırdı.
7) Emperyalizm, kapitalizm ve sosyalizm gibi fikir akımları doğdu.
Sanayi İnkılâbı Osmanlı Devleti’ni olumsuz yönde etkilemiştir. Osmanlı pazarları XIX. yüzyılın ortalarından itibaren Avrupa mallarının istilasına uğramıştır. Sonuçta Osmanlı Devleti dışarıya hammadde satan ve dışarıdan mamul madde alan bir ülke haline gelmiştir.
Sömürgecilik Yarışı: Bir devletin kendi sınırları dışında egemenlik kurarak yönettiği, ekonomik ve siyasi çıkarlar sağladığı yere sömürge denir. Sanayi inkılâbı sömürge yarışını hızlandırdı. XIX. yüzyılda dünyanın yaklaşık yüzde 85’i sömürgeleştirilmişti. Sömürgecilik faaliyetleri İtalya ile Almanya’nın siyasi birliklerin sağlamalarından sonra daha da hızlandı.
Büyük Devletlerin Bazı Sömürgeleri:
a) İngiltere: Hindistan, Birmanya, Belucistan, Kıbrıs, Malta, Mısır, Sudan, Oranj,
b) Fransa: Cezayir, Tunus, Madagaskar, Fas, Suriye, Lüpnan, Çin, Hindistan ve Sudan’ın bir kısmı,
c) Almanya: Güney Batı Afrika, Uganda, Kenya, Kamerun, Karolin, Maryon, Marşal takımadaları ile Gine’nin bir kısmı,
d) İtalya: Eritre ve Trablusgarp,
e) Rusya: Sibirya, Japon denizi kıyıları ve Türkistan
BİLİM VE DÜŞÜNCE ALANINDA GELİŞMELER
Avrupa tarihinde XVII. yüzyıl akıl çağı olarak kabul edilir. Bu yüzyılda düşüncede akıl ön plana çıkmıştır. XVIII. yüzyıl felsefesine aydınlanma felsefesi denir.
XVIII. yüzyıl aydınlanması İngiliz düşünür John Locke ile başlar. İngiliz düşünürü Candillac ve Fransız düşünürleri Montesquie, Voltaire, Jean Jacques Russeau bu düşünce akımının önemli temsilcileridir.
Aydınlanma Çağı eskinin bütün düşünce kalıplarını değiştirdiği için hem Fransız İhtilali ve ABD’nin kurulması gibi önemli olayların meydana gelmesine neden olmuştur.
Emmanuel Kant’a göre insanın kendi aklını kendisinin kullanmaya başlamasıdır. Aydınlanma düşüncesi tabiatüstü ve tabiat dışı her şeyi ret eder. İnsanın tabiatın bir parçası olduğunu, aklı ile parçası olduğu bütün kavrayabileceğini ve aklın kullanılmasıyla doğru bilgiye ulaşılabileceğini ileri sürer.
a) Aydınlanma düşüncesi, aklın, özgür düşüncenin ve bilimin önündeki engelleri kaldırmıştır.
b) Toplumların kültür düzeyini yükseltmiş, milli egemenlik, demokrasi ve insan hakları gibi değerler toplumları büyük ölçüde etkilemiştir.
c) Aydınlanma düşüncesiyle, bilimde deney ve gözlem yönetimi ortaya çıkmış,
d) Yönetimde demokrasi benimsenmiş,
e) Kilisenin devlet ve toplum üzerindeki etkisi azalmış laik anlayış yaygınlaşmıştır.
Aydınlanmacı düşünürlerden John Locke ekonomide liberalizmi savunmuştur. Adam Smith, ülkelerin refaha ulaşmasının tarım, ticaret ve endüstri ile mümkün olduğunu belirtmiştir. Gurne, ticarette liberal sistemi savunmuştur. Kerna, servetin kaynağını toprak olduğunu savunmuştur. Dekart, Volter, Monteskiyo ve Russo gibi düşünürler toplumsal konuları işleyerek baskı ve zulme karşı mücadele etmişlerdir. Henry Bergson, bilimin üstünlüğünü kabul etmekle birlikte, bilim aşamayacağı sınırlar olduğunu kabul etmiştir. Lamarck, çevrenin etkisiyle canlı ve cisimlerin değiştiği teorisini ortaya atmıştır.