Peygamber efendimizin hatîbi olmakla şereflenen zât. Ensâr-ı kirâmdandır.
Bütün gazâlarda bulundu. Hazret-i Ebû Bekr zamânında Yemâme Cenginde şehit düştü.
Nesebi; Sâbit bin Kays bin Şemmas bin Züheyr bin Mâlik bin İmrüülkays bin Mâlik bin Sa’lebe bin Ka’b bin Hazrec’dir.
Künyesi, Ebû Muhammed veya Ebû Abdurrahmân olup;
lakabı, Hatîb-i Resûlullah veya Hatîb-ul-Ensâr’dır.
Hicretten evvel îmân etti. Hazret-i Sâbit bin Kays, fesâhat ve belâgatla çok güzel konuşur, dinliyenleri hayrân bırakırdı.
Bu hasleti, sevgili Peygamberimiz tarafından sevilir ve taktir edilirdi.
630 (H.9) senesinde Benî Temîm’den 80-90 kişilik bir heyet, Peygamber efendimizin yüksek huzûrlarına gelerek; “İzin verirseniz, sizinle övünme yarışı yapmak istiyoruz.” dediler. Peygamber efendimiz de; “Hatîbinize izin verdim. Konuşsun.” buyurdular.
Utarid ismindeki hatîb ayağa kalktı. Zengin olduklarını, paralarıyla iyi işler yaptıklarını, doğu halkının en güçlüsü olduklarını, sayıca çok ve savaşa çabuk hazırlandıklarını, halkın reîsleri ve en fazîletlileri olduklarını sayıp döktü. Sonunda da; “Bizim gibi fazîletlere sâhip olabileniniz varsa çıksın da görelim!” deyip oturdu.
Peygamber efendimiz, hazret-i Sâbit bin Kays’a cevap vermesini emir buyurdular.
Sâbit bin Kays ona, veciz sözlerle Peygamber efendimizi medh ederek cevap verdi.
Temîm heyetinin şâiri Zibrikan bin Bedr ayağa kalkıp söz aldı ve şiirini okudu.
Sevgili Peygamberimiz, bu şiire hazret-i Hassân bin Sâbit’in cevap vermesini emir buyurdular.
Hazret-i Hassân bin Sâbit aynı vezin ve kâfiyede söylediği uzun bir şiirle Zibrikan bin Bedr’e cevap verdi.
İslâm hatip ve şâirinin, Benî Temîm’in hatip ve şâirini bastıracak şekilde hutbe ve şiir okumaları, Peygamber efendimizi ve diğer Müslümanları çok sevindirdi. Benî Temîm’in reislerinden Akra bin Habis, Peygamber efendimiz için:
“Bu zât muvaffak olmuştur. VAllahi, O’nun hatîbinin hitâbeti ve O’nun şâirinin şiiri bizimkinden daha güzel, ses ve sedâları da bizimkinden daha gür ve daha tatlıdır. Bu zât, Allahü teâlâ tarafından korunuyor, destekleniyor.” diyerek, Peygamber efendimize yaklaştı ve Kelime-i şehâdet getirip Müslüman oldu.Sevgili Peygamberimiz; “Bundan önceki hâlin sana zarar vermez.” buyurdu. Daha sonra, Benî Temîm heyetinin diğer fertleri de Müslüman oldular. Peygamber efendimiz, onları çeşitli hediyelerle sevindirdi.
Hazret-i Ebû Bekr’in halîfeliği sırasında meydana çıkan ve peygamber olduğunu iddiâ eden Tuleyhâ ve Müseylemet-ül-Kezzâb’a karşı Hâlid bin Velîd kumandasındaki İslâm ordusunda kumandan olarak bulunan Sâbit bin Kays, Müseyleme ve taraftarlarıyla olan savaşta şehit oldu.
Hazret-i Sâbit bin Kays, çok cömertti. Bir günde, beş yüz ağacın hurmalarını toplayıp hepsini sadaka vererek evi için hurma bırakmadı. Bunun üzerine, En’âm sûresi 141. âyet-i kerîmesinde meâlen; “Ekini hasad ettiğiniz zaman, fakirlerin hakkını verin ve isrâf etmeyin. Allahü teâlâ isrâf edenleri elbette sevmez.” buyruldu.
Hazret-i Sâbit bin Kays, Peygamber sallAllahü aleyhi ve selleme karşı çok hürmetliydi. Peygamber efendimiz de onu sever, bu sevgisini zaman zaman bildirirlerdi. Hazret-i Sâbit bin Kays, birgün hastalandı. Resûl-i ekrem onu ziyâret ederek; “Ey Allah’ım! Sâbit bin Kays bin Şemmas’ın hastalığına şifâ ver!” diye duâ buyurdular.