Ümit Yaşar OĞUZCAN - Ansiklopedik Bilgi

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Uyanan Gençlik

  • ******
  • Join Date: Kas 2010
  • Yer: HATAY
  • 7462
  • +547/-0
  • Cinsiyet: Bay
Ümit Yaşar OĞUZCAN - Ansiklopedik Bilgi
« : 11 Şubat 2017, 18:42:24 »
Günümüz şâirlerinden.
1926 senesinde Tarsus’ta doğdu. Eskişehir İnkılâp İlkokulunu, Konya Askerî Ortaokulunu, Eskişehir Ticâret Lisesini bitirdikten sonra on beş sene bankacılık yaptı. 1961’de Ümit Yaşar Yayınevini kurdu.

1940’ta Yedigün Dergisinde şiirleri yayınlanmaya başladı. O tarihten bu yana İstanbul, Büyük Doğu, Yücel, Varlık, Toprak, Türke Doğru, Çığır, Hisar gibi birçok dergi ve gazetelerde şiir ve yazıları çıktı. Bir süre gazetelerde manzum taşlamalar da yazdı. İş Bankası Kültür Vakfı Başkanlığına getirildi. Günümüzün hissî şâiri olarak tanındı. İlk önceleri millî ve mânevî duyguları dile getiren, daha sonraları açık ve avamî şiirler yazdı. Şiirlerinde zekâ oyunu ve nükteleri dikkat çeker. Aruzu, heceyi ve serbest vezinleri başarıyla kullanmıştır. Şiire özendiği ilk zamanlarında dil, biçim ve mısra ustalığı göstermiş daha sonraları fazla ehemmiyet vermemiştir.

Ümit Yaşar, şiir kitaplarından başka bir Garip Şiirler Antolojisi, on beş kadar seçme şiiriyle de iki şiir plağı çıkardı. Pekçok şiir kitabı vardı. Tarık Dursun Beyle berâber, Şiirimizde Aşk ve Kadın, Şiirimizde Ölüm, Şiirimizde İstanbul, ŞiirimizdeAyrılık, Şiirimizde Taşlama, Şiirimizde Tabiat isimlerinde 6 cilt Türk Şiiri Antolojisi’ni çıkardı.

Şiir kitaplarından Bâzıları: Kör Ayna (1957), İki Kişiye Bir Dünyâ (1957), Beni Unutma (1959), Sahibini Arayan Mektuplar (1961), Bir Gün Anlarsın (1965), Taşlar ve Başlar (1966), Avrupa Görmüş Adam (1967), Önce Sen Sonra Sen (1971), Rubailer (1972).

İki Kişiye Bir Dünyâ:

Deli dolu akan nehirlerden tas tas sular içtik
Öyle ateşlerle doluydu yüreklerimiz öyle tutkundu
Karlı dağların serinliğinde uyurduk geceleri
Deniz fenerlerinin ışığında yıkanırdık
Köpükten bir çalkantıydı içimizde zaman
Ne yana baksak denizdi, maviydi, ışıktı
Sonra bir çaresizlikti zifir
Akıntıya kapılmış gemiler gibiydik.