Huzurlu bir hayat için atılacak doğru adım, başkalarını suçlamak değil, kendimize çekidüzen vermektir. Sebep ve sonuçları başkalarında aramak, zafiy et göstergesidir. Hemen her insan, fani ömrünü geçireceği şu dünyada sağlıklı, huzurlu, mutlu ve başarılı bir hayat sürmek ister. Bu doğal amacına ulaşmak için çalışır, çabalar ve emeğinin karşılığını almayı bekler. Bu uğurda gücünü, emeğini ve sermay esini sarf eder. Ne var ki kimi zaman bu yolda akamete uğrandığı da olur. Birçok insan, böy lesi bir mücadele sonunda sağlıksız, mutsuz ve umutsuz bir durağa geldiğinde nerede hata yaptığını sorgulamak yerine, başkalarını suçlamayı tercih eder. Oy sa sorunun temel sebebi çoğu zaman bireyin kendisidir.
Huzurlu bir hayat için atılacak doğru adım, başkalarını suçlamak değil, kendimize çekidüzen vermektir. Sebep ve sonuçları başkalarında aramak, zafiy et göstergesidir. Hayatı arzu edilir ve her iki dünya için uygun bir şekilde sürdürebilmek mümkündür. Bunun gerçekleşmesi her şeyden önce, bireyin kendisini kontrol altına almasına, hayatını disipline etmesine bağlıdır. Say ılabilecek daha birçok etken arasında iletişim becerisi de birey in ruhi dengesinin kurulmasında; huzurlu, mutlu, sağlıklı ve başarılı bir hayat sürmesinde önemli etkenlerden birisi kabul edilmektedir.
Yaratılış gereği olarak insan, birlikte yaşamaya eğilimli ve hatta zorunludur. Çünkü hayat uzun ve yorucu bir süreç olduğu için paylaşılması gerekir. Bir insan ne kadar güçlü ve iradeli olursa olsun başkalarına ihtiyaç duyar. Birlikte yaşama anlayışının en temel birimi ailedir. Aile insanın fıtratına uygun bir dayanışma ve pay laşma kurumudur. Bir anlamda aile, enerjinin sinerjiye dönüşmesi demektir. Aile birey leri aile içinde birbirlerine güç katarlar. Aile kavramı, genellikle iki karşı cinsin bir araya gelmesi olarak tanımlanır. Oy sa bir araya gelen yalnızca iki cins değil; iki farklı aile hatta iki yeni kültürdür. Bu bakımdan bu farklı unsurların uzlaşma zemininde yoğrulması gerekir. Temeli sağlam atılan bir aile, geleceğin ve toplumun da en önemli güvencesidir. Aile içindeki uyum ve uzlaşma doğru ve sağlıklı iletişim yoluyla tesis edilebilir. Eşler arasındaki sağlıklı iletişim, hem kendilerinin sağlıklı, huzurlu ve başarılı bir hayat sürmelerinin güvencesi hem de çocukların yetişmesi için en temel zemindir.
Aile içinde sağlıklı, huzurlu ve başarılı bir iletişim sistemi oturtabilmek her şeyden önce, eşler arasındaki saygı, sevgi ve güvene bağlıdır. Aile; güzelliklerin pay laşıldığı, sıkıntıların azaltıldığı, güç-
lüklerin y enildiği tam bir dayanışma kurumudur.
Saygı, sevgi, güven ve hoşgörü çerçevesinde biçimlenen bir ailede iletişim kanalları da açık ise,
sorunlar büyük oranda çözülür. Ailenin en önemli mirası olan çocuklar, hayata ailede hazırlanır.
Temel konularla ilgili bilgileri ve tecrübeleri ailede edinir. Bunun özünü de aile içi iletişim, yani yapıcı sohbet oluşturur.
Günün yorgunluğu ile eve dönen aile birey leri, yaşadıkları mutlulukları da sıkıntıları da aile içinde dile getirerek bir sohbet ortamı oluşturabilirlerse, sıkıntılar hafifler, başarılar da anlam kaza-nır. Çünkü bedenin temel gıdaları su, ekmek ise, huzurlu bir ruhun gıdası da sohbet etmektir. Aile içinde eşler birbirleriy le uyum içinde güzel sohbetler edebiliyorlarsa hem kendi gönüllerini doyuruyorlar hem de yavruları için en uygun gelişme zeminini hazırlıyorlar demektir.
Ailenin bir başka boyutu da temel bir eğitim kurumu olmasıdır. Birçok insan, yalnızca örgün eğitim
kurumlarının eğitim yaptığını düşünür. Oy sa dünyanın en harika eğitim kurumu ailedir. En harika
eğitmenler de anne ve babalar başta olmak üzere aile birey leridir. Çankırı yarenlerine atfedilen güzel bir özlü sözümüz var:
“Kız anadan öğrenir sofra dizmeyi, Oğul babadan öğrenir, sohbet gezmeyi’’
Aile içinde etkili bir eğitim ortamı oluşturabilmek ve eğitimin mayasının tutması için gerekli olan en temel uygulama aile sohbetlerinin sıcak ve sağlıklı bir şekilde yapılmasıdır. Çocuklar, duygusal
ve düşünsel doyumlarını aile içi sohbet ve etkinliklerle sağlarlar. Kendilerini doğru ifade etmey i, sağlıklı bir aile ortamında öğrenirler. Davranış modelleri, söz kalıpları genellikle aile içinde kazanılır. Eşler birey olarak kendilerini ne kadar geliştirmişlerse sohbetleri de o kadar güzel ve doyurucu olur. Dolay ısıy la eşlerin eğitim, kültür, davranış vb. yönlerinin güçlü olması gerekir.
Aile içi sohbet ortamları çocukların öz güven kazanmaları için de çok önemlidir. Sohbeti güzel
ailelerde çocuklar kendileri de anne babalarıyla ve birbirleri ile nasıl konuşulacağını öğrenirler.
Aileler çocuklarının sohbete katılması için uygun rahat ortamı sağlarlarsa, hem onları daha yakından tanımış olur hem de onların kendilerini tanımalarına fırsat vermiş olurlar. Sohbet ederken birçok problemin çözümü için gereken uygun zemin de hazırlanmış olur.
Günümüzde aile yapısını tehdit eden en önemli tehlike sohbet ortamlarının kaybolmasıdır. Bugün çağdaş zaman hırsızları olan televizyon gibi kitle iletişim araçları ile sanal iletişim araçları olan internet ve cep telefonu mesajları ay rık otları gibi insanımızın zamanını çalmakta ve ruhlarını boğmaktadır. Teknolojiden gereğince ve kararınca istifa-de etme konusundaki ölçüsüzlük aile sohbetlerini engellemekte; sorunları çözmek yerine yeni sorunlar üretmektedir.
Birey, yaşadığı hayattan lezzet almak istiyorsa, atacağı ilk adım, kendisini iyi etiştirmek ve sağlam bir aile kurmaktır. Burada en önemli görev aile büyüklerine düşmektedir. Çocukların doğru yönlendirilmesi için, aile büyüklerinin örnek olması gerektiğinde rehberlik yapabilmeleri şarttır.
Unutulmamalıdır ki hiçbir gemi rotasız ve kaptansız yol alamaz.
Her insanın en güvenilir sığınağı da ailesidir. Ailede huzur, mutluluk ve başarının güvencesi ise, sohbete dayalı açık iletişimdir.
Doç. Dr. Ertuğrul Yaman - Gazi Üniv. Mesleki Eğitim Fak.