Adana Aladağ Şehitlerimizi uğurladık

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı kardelen

  • *****
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: Hatay / İskenderun
  • 3198
  • +238/-0
  • Cinsiyet: Bay
Adana Aladağ Şehitlerimizi uğurladık
« : 03 Aralık 2016, 09:01:30 »

Bismillahirrahmanirrahim
"Ve lâ tekûlû li men yuktelu fî sebîlillâhi emvât bel ahyâun ve lâkin lâ teş’urûn"
"Allah yolunda öldürülenlere «ölüler» demeyin. Hayır, onlar diridirler. Fakat siz sezemezsiniz."
Bakara Suresi, 154. ayet-i kerime

“İlim öğrenmek isteyene, talebelik halinde bulunurken, ölüm gelecek olsa şehit olarak vefat eder.”
(Hadisi Şerif. et-Tergib ve`t-Terhib c.1,s.97)

Adana Aladağ'daki Yurttaki yangında yurt müdürü Cumali Genç'in 6 Yaşındaki kızıda şehit oldu.
Tüm şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum.

Bu üzücü hadiseyi kullanarak Allah'ın dinine saldıran
dinsiz Ebu Cehillere itibar etmeyin.


Aladağ Kız Öğrenci Yurdundaki yangın, EnerjiSA'nın, eski sayıcı söküp yeni akıllı sayaç taktığı ELEKTRİK PANOSUNDAN çıkıyor.

Yangın merdiveni kapısı AÇIK ama elektrik olmayışı ve bina içerisindeki merdivenden yoğun duman gelmesi nedeniyle çocuklar kapıya ulaşamıyor.

Gelen  itfaiye aracında MERDİVEN yok ve olay yerine gelen itfaiye aracının, olay yerine intikali ile ilk müdahaleyi yaptığı an arasında yaklaşık 15 dk. var. Merdiven olsa hepsi de kurtarılabilirdi. Doğru bilgi bu olmakla birlikte, hiçbir mücadele giden canlarımızı geri getiremez. Bu elim hadisede kusuru olanlar da hiçbir mazeret beyan edemezler.

Aladağ'daki yanan yurdun avukatından itfaiyeye suçlama
Adana'nın Aladağ ilçesinde yangın çıkan özel yurdun bağlı olduğu Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneğinin avukatı Bayram Sayar, "Medya organlarında sıklıkla dile getirilen yangın merdiveninin kapısının kapalı olduğu yönündeki iddia gerçek dışıdır." açıklamasını yaptı. İtfaiyeyi de suçlayan Sayar, Aladağ 'da son dört günde elektrik tesisat ve trafolarından kaynaklanan dört yangın olayının gerçekleştiğini söyledi.

Bayram Sayar, yaptığı yazılı açıklamada, Aladağ'daki kız öğrenci yurdunda gerçekleşen olayın büyük üzüntüsünü yaşadıklarını belirtti.

Derneğin 1976 yılından itibaren hizmet verdiğini vurgulayan Sayar, "Bugüne kadar yurdumuzda binlerce öğrenciye hizmet verilmiş, derneğimizin tüzüğü doğrultusunda ülkemizin örf, adet ve inançları ile barışık, milli ve manevi değerlerle mücehhez, ülkesini ve vatanını seven bir gençlik yetiştirilmesine ve topluma kazandırılmasına vesile olunmuştur." ifadesini kullandı.

İtfaiyeyi suçladı, yangın merdivenleri iddiasını yalanladı
Sayar, derneğe bağlı olarak hizmet veren yurdun yürürlükteki mevzuata göre, gereken ruhsata sahip olduğunu aktararak, şöyle devam etti: "Yangın duyulur duyulmaz Aladağ ilçe halkımız çocukların kurtarılmasında ve yangının söndürülmesinde cansiperane çalışmışlar ve bu sayede birçok yavrumuz kurtulmuştur. Üzülerek ifade edelim ki olaya ilk müdahale eden itfaiyemizin, sepetli yangın merdiveninin olmaması, itfaiye personelinin yetersiz ve eğitimsiz oluşu, gaz maskelerinin ve yangın esnasında yüksekten atlayanları kurtarmak için kullanılan brandasının bulunmaması, itfaiye aracımızın bina yangınını değil orman yangını söndürmeye elverişli olması gibi önemli teknik yetersizlikler can kayıplarımızın artmasına sebebiyet vermiştir. Medya organlarında sıklıkla dile getirilen yangın merdiveninin kapısının kapalı olduğu yönündeki iddia gerçek dışıdır."

"Üçüncü kata dışarıdan merdiven uzatılamamıştır"
Yangının bir anda binayı sarması ve yoğun duman oluşması sebebiyle, kimsenin yangın merdiveninin olduğu bölgeye gidemediğini ileri süren Sayar, "Herkes bulunduğu odadaki pencerelere zor ulaşmış, sağ kurtulanlar da pencerelere uzatılan merdivenlerle kurtarılmışlardır. Maalesef olay mahallinde bulunan iki merdiven, üç katlı binanın ancak ikinci katına kadar ulaşabildiğinden bir ve ikinci kattakiler kurtarılmış, üçüncü kata dışarıdan merdiven uzatılamamıştır. Bu sebeple can kayıplarımız da üçüncü katta olmuştur." iddiasında bulundu.

"Elektrik tesisat ve trafolarından kaynaklanan dört yangın"
Sayar, Aladağ 'da son dört günde elektrik tesisat ve trafolarından kaynaklanan dört yangın olayının gerçekleştiğini öne sürerek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Valilik makamının da dikkatini çeken bu durumun sebepleri konusunda adli ve idari makamların soruşturmaları devam etmektedir. Bu elim hadiseyi bahane ederek, yüce dinimize, milletimizin milli ve manevi değerlerine olan düşmanlığını fütursuzca medya organlarında ortaya dökenleri acımızı derinden hisseden yüce milletimizin takdirlerine sunuyoruz. Acımız çok büyüktür ancak acımızın büyüklüğü yaşananlardan ders almamıza engel değildir. Tespit edilecek eksiklikler giderilecek, yaşanan felakette sorumlu olanlar adli soruşturma sonunda ortaya çıkarılıp, hak ettikleri cezayı alacaklardır. "

O kadar vicdansızlar ki, bu kadar saat geçtiği halde çoğu basın ve yayın kuruluşu,
yurdun avukatının açıklamasını haber bile yapamıyorlar. Yazıklar olsun...

ÖLÜMLERİN SEBEBİ İTFAİYENİN EKİPMAN YETERSİZLİĞİ
Yangın yerine çocukları kurtarmaya ilk giden vatandaşlardan Veysel Dede, şu korkunç gerçeği anlattı:

“Yangının ilk dumanı görülüp bana eşimin haber verdiğinde saat 19:19’du. ‘5 dakika geç haber verebildim’ dedi. Ben olay yerine geldiğimde itfaiye oradaydı ve itfaiye görevlisi bir kişi hortumu açmaya çalışıyordu ama 5 dakika boyunca uğraşmasına rağmen açamadı. Ben ve oraya gelen birkaç vatandaş yardım ederek hortumu güç bela açtık. Uzman personel olmadığımız için su sıkmakta da zorlandık. İtfaiye merdiveni kurtarma sepeti yoktu. Basit bir ev merdiveni bile yoktu. Branda ve gaz maskesi yoktu. Giriş kapısını söndürdük ama dumandan içeri giremedik. Vatandaşın biri kendi imkânlarıyla evinden merdiven getirdi. O merdivenle 10 civarında çocuğu kurtardık. Diğer kurtarma araçları gelinceye kadar çocuklar zaten dumandan ölmüştü.”

EMİR BÜYÜK YERDEN GELDİ

Ve nihayet olayın birinci dereceden şahitleri konuşuyor:

"Hocam, camdan talebeleri atan kişi Ayşe Genç, Sare'nin annesiydi. Olay şu şekilde gelişiyor:
Akşam yemeğinden sonra Ayşe Genç, bir bayan ve hoca hanımlar yasini şerif tefsiri okumak üzere personel odasinda halka yapıyorlar. Daha sonra Rumeysa hoca Ayşe gencin kızı aynı zamanda Sarenin ablası, gözlügümü evden alıp geleyim siz fatıhalarınızı okuya durun diyor ve çıkıyor. O esnada Fatma hocam talebe nobetcisi. Yukarıdan gelen dumanları Ayşe genç fark ediyor ve personel deki hoca hanımları bizzat dışarı kendi eliyle çıkarıyor. Daha sonra yurda tekrar giriyor ve girdiğinde öz evladını kurtarmak yerine diğer talebelere koşuyor. Fatma hocamızı buluyor çıkarıyor. Fatma hocahanım çatıdaki kardeşlerinin sesini duyunca dayanamıyor helallik isteyip içeriye tekrar giriyor ve yukarı çıkıyor Ayşe hocada o esnada ikinci kattaki pencereyi kırıyor ve tek tek talebeleri kucaklayıp ağızlarına kafalarındaki yazmayı çıkarıp tıkıyor dumandan etkilenmemesi için....
Ve o alıyor merdivendeki itfaiye erine veriyor. Bir kaç talebeyi bu şekilde kendisi kurtarıyor veee bir kere bile Sare nerede demiyor? Sadece talebeyi kurtarıyor ve diğer kardeşlerle Fatma hocamız yukarda şehit oluyor.
Asıl hizmet işte budur dedik hocahanimdan duyunca.

Şimdi soruyorum, hocam bir kişi bile çıkıp diyor mu bu şekilde kurtarıldı o talebeler diye bir kişi diyor mu?
Kendi evladını bıraktı ele koştu diye... Bugün minik Sare'nin cenazesinde başın sağolsun Ayşe hocam dediğimizde bizim aldığımız tek cevap "EMİR BUYUK YERDEN GELDİ!" demesiydi ve boncuk boncuk akıttı gözyaşını.
Ben şahit oldum. Hocam bir kere bagırmadı. Sarem yavrum demedi. "Emir büyük yerden geldi selamet ver Allahım dedi."

ÖĞRENCİ AİLELERİNDEN TEPKİ
Adana’nın Aladağ ilçesindeki yurt yangınında hayatını kaybeden 11 öğrencinin ölümü üzerinden İslami cemaat ve vakıflara saldırmaya başlayan kartel medyasına, yanan öğrenci yurdunun ait olduğu Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği yöneticileri ve elim yangında evlatlarını kaybeden ailelerden tokat gibi cevap geldi:

“Bizim evlatlarımızı beş kuruş para almadan Allah rızası için okutmak ve onlara iyi bir gelecek hazırlamak için canla başla çalışan insanları katil gibi göstermek insafsızlıktır. Kazada kasıtlı kusur ve ihmal varsa elbette araştırılmalı ve sorumluları yargı önüne çıkartılmalıdır. Ama hiç kimsenin bizim evlatlarımızın acısı üzerinden dini cemaatlere ve İslam’a saldırmasına müsaade etmeyiz. Hiç kimse İslam’a ve Müslümanlara duyduğu kin ve öfkeyi bizim üzerimizden kusmaya çalışmasın” dediler.

ACILARIMIZI KULLANIYORLAR
Elim yangın kazası ile ilgili konuşan Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Avukatı Bayram Sayar,
elim kazada hayatını kaybeden 11 çocuğu hiçbir zaman kendi evlatlarından ayrı görmediklerini belirterek, yaşadıkları bunca acının üzerine bazı medya organları ve çevrelerin sırf bir İslamî cemaate ait olduğu iddiasıyla Müslümanlara ve İslam’a kin kusmaya başladığını söyledi. Sayar, şöyle devam etti:

“Derneğimiz ve bağlı bulunan kız öğrenci yurdumuz yasal mevzuatlara uygun olarak faaliyet yürüten ve kamu denetimine her an açık olan bir kurumdur. 16 bin nüfuslu ilçemizde çocuklarını okutma imkanı bulunmayan kardeşlerimize hiçbir ticari veya başka bir amaç gütmeden yardım eden derneğimizin üyeleri, vefat eden yavrularımızın acısıyla kahrolurken, belli mihraklar sanki bir yerlerden düğmeye basılmışçasına derneğimizin adını kullanarak İslami cemaatlere karşı adeta linç uyguluyorlar. Bu çevrelerin ve medya organlarının amacının hakikati ortaya çıkartmak değil, kırsal kesimde okuma imkanı bulamayan insanlarımızın çocuklarına eğitim imkanı sağlamaktan, çocuklarımıza dinini ve kültürel değerlerini öğretmekten başka bir amacı olmayan kurumlara saldırmak olduğu açıktır.”

İNSANLARI LİNÇ EDİYORLAR
Avukat Sayar, “Dernek üyelerimiz, Aladağ’ların zirvesinde, 2 bin metre rakımda ve normal araçların bile çıkamadığı sarp köylerdeki kız çocuklarımıza ücretsiz yurt imkânı sağlayarak vatanına ve milletine bağlı evlatlar olarak yetiştirmek için samimi gayret sarf etmektedirler. Devletimizin imkanlarının yetmediği yerde elini taşın altına koyan bu kurumları hedef almak kimseye bir şey kazandırmaz. En büyük acıyı aileleri ile birlikte; tek derdi yoksul Anadolu halkının evlatlarına iyi bir gelecek hazırlamak olan dernek üyelerimiz çekiyorken, bazı mihrakların timsah gözyaşları eşliğinde bu güzide kurumları ve bu kurumları bahane ederek İslami cemaatleri hedef aldıklarını üzüntüyle görmekteyiz.

KANATLI KUŞLAR BİZİ KURTARIYOR
Yangında yaşamını yitiren 7. sınıf öğrencisi İlknur Maden’in ölmeden bir gün önce gördüğü rüyayı defterine yazdığı ortaya çıktı.

Küçük İlknur’un defterine,
“Uçağa biniyoruz, uçarken havada bir başka uçakla çarpışıyoruz. Yangın çıkıyor. Bizi kanatlı kuşlar alıp kurtarıyor” yazdığı öğrenildi.

CENAZEYİ TAŞIYAN AMBULANSLAR ÇAMURA SAPLANDI

Devletin bile yolunu yapamadığı, taşımalı eğitim veremediği, kuş uçmaz kervan geçmez,
dağ başındaki evlerdeki çocukları almışsın normal yurt standartlarının üstünde bir kalitedeki yurtta
hiçbir ücret almadan barındırıp eğitmişsin istenmeyen bir kaza olmuş
canlarınla beraber yanmışsın ama suçlu sensin.

Allahümme feşhed ... Allahümme feşhed... Allahümme feşhed...
Ya Rabbi şahit ol... Ya Rabbi şahit ol... Ya Rabbi şahit ol...